Euphoria, 8 bölümün ardından sezon finali yaptı ve 2024’e kadar da yeni sezon gelmeyecek. Dizinin ikinci sezonunu birinci sezonuna göre çok daha az beğendim ve yazarlığını çok daha kötü buldum. Ama bugün yazıyı yazma sebebim diziye ya da sezona bir eleştiri değil, Euphoria’nın özellikle ilk sezondan sonra hakkında çok konuşturan makyaj görünümleri. Eğer her hafta yayınlandıktan sonra hakkında saatlerce konuşulan bu diziyi oldu da bilmiyorsanız sizin için kısa bir özet geçeyim. Euphoria, uyuşturucu bağımlısı bir liseli olan Rue’nun gözünden çevresini ve olanları anlatan bir gençlik dizisi. Diziyi izlemeyi planlıyorsanız buradan sonrasına bakmanızı tavsiye etmem çünkü konuşacağımız makyaj görünümlerinin arkasında karakterlerin hikayeleri yatıyor.
“Euphoria makyajı konuşmalarını nasıl devam ettireceğimi düşünüyordum. Ama kendimi tekrar etmek ya da birinci sezondaki kadar canlı ve parlak görünümler yaratmak yerine ‘Karakterlerin yaşadıkları için mükemmel ve cesur olduğunu düşündüğüm bu görünümleri birinci sezondaki kadar görünür yapmadan nasıl gösterebilirim? gibi bir şeydi.”
…diyor makyöz Donny Davy. İlk sezonun simli, canlı, belirgin ve mor renkli makyaj görünümleri yerini ikinci sezonda daha pastel, dizinin bu sezonki turuncu ve daha sakin (olaylar değil, dizinin çekim şekli) temasıyla uyumlu görünümlere bırakıyor. Öyleyse birinci sezondan sevdiğim bazı görünümlere bakıp ardından ikinci sezona geçelim!
Birinci Sezon
Rue, ilk sezonda okula giderken yüzünde pek fazla makyaj bulundurmasa da dışarı çıkarken yüzünde genel olarak simli bir görünüm oluyor. Rue’nun makyajı da tıpkı kafasının içi gibi: dağınık.
“Yaklaştığınız zaman biraz dağınık ve bitirilmemiş ama bu görünümlerin duygusal bir özelliği de var, gözyaşına benziyorlar. Üzücüler, özellikle gözlerinin altına yerleştirildiğinde.”
Maddy, bence ilk sezonda en cesur makyaj görünümlerine sahip olan karakter. Belki de bunu makyaj yapma konusunda gerçekten iyi olan tek karakter olmasına bağlayabiliriz. “Göz makyajlarının mini bir kıyafet olması gerekiyor.” Davy, makyajını yapmasının sabahları muhtemelen bir saat sürdüğünü söylüyor. Ayrıca Davy, başka bir görünümü için de “çok vahşi ve havalı” diyor, tıpkı Maddy gibi.
Kat, ilk sezonda bekaretini kaybettikten sonra büyük bir değişim yaşıyor ve bu değişimin gösterilmesi de tabii ki Davy’e düşüyor. Ama Kat’in aktrisi Barbie’nin de bu konuda Davy’e yardımı dokunmuş. “Makyajıyla cinselliğini güçlendiren birisi olması lazım.” diyor Davy. İşte ikizler Roy ve Troy McKay’de burada işe dahil oluyor. Kat, ikizleri onun içinde olduğu “çocuk pornosu”yla tehdit ettikten sonra ikizlere istediği makyaj malzemelerini alıyor ve çoğu dizide karakterlerin “güzelleşme” sahnelerindeki gerçekliğin eksikliğini bu dizide görmüyoruz – tabii dizinin kendisinin pek gerçekçi olmaması başka bir sorun. (Buraya tıklayarak gençlik dizilerinin sorunları hakkında konuştuğum yazıma gidebilirsiniz.) Emily in Paris incelememde aklıma takılan şeylerden birisinin Emily’nin parası olmadığı halde o kadar kıyafeti nasıl aldığıydı belirtmiştim, Euphoria’da bu konuya biraz daha dikkat etmelerine sevindim. “Yani ‘Vay, bir anda makyaj yapmaya başladı ve bunca zamandır bütün bu ürünlere sahip miydi?’ gibi bir şey olmuyor.”
Cassie, ilk sezonun sonunda en sevdiğim karakterlerin arasına girmeyi başarabilmişse de ikinci sezondaki davranışlarıyla bu listede baya bir düştü. Eğer şu anda diziyi eleştiriyor olsaydım ilk sezonun ardından bu sezonda çok daha farklı bir karakter görebileceğimizi ve Cassie’nin kendini keşfedebileceğini ama yazarlığın çok kötü olduğunu söylerdim, söylemeyeceğim ve makyajdan bahsetmeye devam edeceğim.
Cassie’nin makyajı kendisiyle alakalı olmaktan çok kimi çekmek istediğiyle alakalı. “Sportif erkeklerin ilgisini çekmeye çalışıyor, bu yüzden onun makyajı genellikle daha seksi dediğimiz yöne kayıyor.” McKay’in isteyeceğini düşündüğü birini yaratmaya çalışıyor Cassie. Makyajı baktığımız zaman çok gösterişli değil. Daha çok nude bir makyaj ve gözlerini öne çıkaran siyah bir kalem. Cassie, çok uğraşmasına rağmen uğraşmıyormuş gibi görünmek istiyor. Cassie “Ben herkesin istediği kız arkadaşım.” görüntüsünü yakalamak için uğraşıyor.
Ve son olarak da Jules. “O cesur ve özgüvenli, onun makyajı ise arsız, oynak ve anlamlı.” Yakından baktığınız zaman makyajının size nasıl hissettiğini söylediğini görebilirsiniz. Örneğin, Nate’in tutuklandığı gün okula gözlerinin kenarına kırmızı far sürerek gidiyor. “Çok sağlıklı ve güzel durmuyor.” diyor Davy. Makyöz, aynı zamanda Rue’nun dinamik değişimleriyle başa çıkarken de görünümlerinin değiştiğini söylüyor. “Havalı ve ağır hissettiren bir makyaj istedim, birbirine karıştırılmış ve güzel ve simli değil Rue’nun gelip onunla geceyi geçirmesini istemiyor. Kendini kapana kısılmış hissediyor. O sıralarda yaptığı makyajı bu ağırlığı, bu sivriliği temsil ediyor.” Tyler’la mesajlaştığı zamansa daha tatlı ve şirin makyajlar yapıyor.
İkinci Sezon
Rue, bu sezon çoğunlukla doğal görünümlere sahipti. “Rue kocaman bir dağınıklık. Onu gösterebildiğimiz kadar çirkin göstermeye çalışıyoruz.” diyor Davy. Zendaya’nın makyajı için bu sezon kirpikleri boyunca hafif kırmızı göz farı tercih edilmiş ve alnındaki damarlar belirginleştirilmiş, makyajdan çok yorgun görünmesini sağlamak için. Lexi’nin oyununu izlemeye geldiğinde makyajında çok net bir değişiklik görülmemesine rağmen uyuşturucuyu bıraktığı için çok daha temiz bir görüntüsü vardı. Makyaj üstünde çok büyük bir değişiklik yapmadan uyuşturucuyu bıraktığını ve değiştiğini göstermek konusunda iyi bir iş çıkarmış bence Davy.
Bu sezon Alexa Demie’nin Maddy’nin makyajı hakkında fikirleri varmış ve ilk sezondaki görünümleri tekrar etmek istemiyormuş. Bu yüzden Davy ve Demie beraber çalışmışlar denebilir. “Bence bu sezon Maddie’nin görünümleri, onun fikri olduğu için, çok Alexa’msı.” Maddy için tema şu: eyelinerı, hakaretleri kadar keskin ve uzun olsun. Bunun en iyi örneği ilk bölümdeki eyelinerı ki Davy de bunu sezonun en popüler makyajı olarak değerlendiriyor.
“Maddy’nin kapıya keskin ve siyah eyelinerı ile vurması çok korkunç ve diğer tarafta Cassie var, parlak yapay elmaslarıyla terliyor. Bu sahne için tam olarak bu ikilemi yaratmak istemiştim.”
İkinci sezonda Kat, ilk sezondaki kadar fazla zamana sahip değildi ve sadece birkaç sahnede kendisini gördük. Bunun sebebi Sam Levinson’la Barbie’nin arasındaki kavga deniyor. Ben Kat’in harcanmış bir potansiyeli olduğunu düşünüyorum, ilk sezondan sonra ikinci sezonda daha fazla derinlerine inilip keşfedilmesi gereken bir karakterdi bence. Örneğin bu sezondaki “Kendini sev!” sahnesini çok sevdim.
Çoğu karakter makyajlarını kimliklerine göre yapıyorken bu sezon Kat’in makyajları kim olduğunu çözmeye çalışması temel alınarak yapılmış. Ayrıca Davy, hala Katin makyaj yapma konusunda yeni olduğunu düşündüğü için çok değişik görünümler yapmamış. Sadece Maddy’nin doğum gününde gözlerindeki mavilik diğer görünümlerine göre biraz daha farklı o kadar. “Bir nevi Maddy ve Kat beraber makyaj yapmışlar gibi- Kat, Howardların evinde parti için gelen ilk kişiydi ve belki de makyajlarını beraber yaptılar çünkü ikisi de parti için biraz mavi kullandı.”
Bu sezon Cassie’nin temelde iki farklı görünümü vardı: Klasik görünümleri ve “Ben-Maddy-Olmak-İstiyorum” görünümleri. Cassie’nin kendi görünümleri daha tatlı ve bebeksi, 1960ların etkisinde ve cildi neredeyse şifon gibi. Nemli ve onun sinirleriyle anksiyetesinin sıcaklığını neredeyse hissettiriyor.
Maddy görünümleri (ya da Davy’nin tabiriyle Caddy) daha keskin ve cesur. “Nate’in ilgisini koridorun ucundan çekebilmek için daha keskin ve cesur olmalıydı.” Davy, Maddy görüntüsünün Cassie üstünde korkunç olduğunu düşünüyor çünkü bu hiç Cassielik değil. Ama Nate’in ilgisini çekmeyi başarıyor. Makyajın ilgi çekici ve birazcık rahatsız edici olması gerekiyordu, bu konuda Davy’nin iyi bir iş çıkardığını söyleyebiliriz sanırım.
İlk sezonda Jules’un makyajı ruh halini yansıtan bir şekilde parlaktan karanlığa doğru gidiyordu. Bu sezonda ise daha soyut görünümler tercih edilmiş, bunun için de özel bölümde feminenliğini tartışırken söylediği sözlerden ilham almış. “Feminenliği fethetmeye çalışıyordum ve bu sırada feminenlik beni fethetti.” diyordu Jules terapistine. Davy Jules’un saçı ve kıyafetleriyle de ona daha androjen bir görünüm vermek amaçlı oynamış. “Onun makyajının hiçbir zaman çok makyajımsı hissettirmesini istemedim. Daha çok çizimler ya da şekiller gibi hissettirmek istedim. Hiçbir şekilde feminen hissettirsin istemedim.” Ayrıca Hunter Schafer da bazı görünümlere yardım etmiş ve kendi sanatçı arka planı sayesinde daha çizimimsi görünecek fikirleri ortaya atmış.
Peki siz makyaj görünümleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Görünümlerini en beğendiğiniz karakterler kim? Bizimle paylaşmayı unutmayın!